İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fıkralarla Türkiye

Tahmini Okuma Süresi: 3 dakika

Yazı için masama oturup bu hafta ne olmuştu diye tekrardan gündemi taradığımda bütün ciddiyetimi kaybettim. Bir hafta boyunca konuştuğumuz neredeyse her mesele kötü fıkralar derlemesi gibi. Hani gülmekle ağlamak arasında gidip geldikten sonra sinirimizin bozulup sessizliğe gömüldüğümüz o kötü fıkralardan bahsediyorum.

Tam da böylesi bir haleti ruhiye ile sizlere bu haftanın 5 kısa fıkrasını paylaşacağım;

***

Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar bir televizyon programında “ekmek aptal toplumların temel gıda maddesidir. Bizim toplum ekmek ile doyduğu için başında 20 senedir böyle yöneticiler duruyor” ifadelerini kullandı. Sonrasında ise tutuklandı. Kolivar’ın sözleri mi yoksa bu sözlerden ötürü tutuklanması mı daha kötü bir fıkra varın siz karar verin.

***

Uzun yıllardır HDP=PKK söylemini vazgeçilmez bir ritüel olarak hemen her toplantıda tekrarlayan Ak Parti HDP ile yeni anayasaya destek için görüştü. Toplantıda esip gürlemesi beklenen MHP lideri Bahçeli’nin görüşmeye onay veren açıklamaları özellikle muhalefet bloğunda şaşkınlık yarattı. Ak Parti HDP görüşmesi mi yoksa HDP ile yan yana gelmekten çekinen diğer muhalefet partilerinin düştüğü ofsayt mı daha kötü bir fıkra varın siz karar verin.

***

Ahmet Hakan 10 Kasım’da kaleme aldığı yazıda Atatürkçülük dersi verdi. Fikri hür, vicdanı hür bir insan olmaktan bahsetti. Ahmet Hakan’ın Atatürkçülük dersi vermesi mi yoksa fikir hürriyetinden bahsetmesi mi daha kötü bir fıkra varın siz seçin.

***

Bir zamanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan için şarkı besteleyen müzisyen Balık Ayhan, Gelecek Partisi’ne katılarak siyaset hayatına adım attı. Balık Ayhan’ın Erdoğan’a şarkı yazması mı yoksa Gelecek Partisi’ne katılması mı daha kötü bir fıkra varın siz seçin.

***

Bir kötü fıkra da kendi hayatımdan örnekleyip noktalayayım. 9 yıldır irili ufaklı mecralarda haber ve yazılarım yayımlandı. Son iki senedir de Çukurova’nın en iyi ekonomi dergisinde editörlük ve şuan yazımı okuduğunuz MevzuHaber’de de köşe yazarlığı yapıyorum. Peki, bu ayrıntıya neden girdim? Şöyle ki, insan bu koşturmaca ve emeğin sonunda kendisine istediği bir fotoğraf makinesini alabilmeli diye düşünürdüm. Ta ki geçenlerde sekiz teknoloji mağazasını dolandıktan sonra  “aboov” nidası ile çıkana dek. Bir gazetecinin şahsına ait bir fotoğraf makinesi alamaması mı yoksa maaşımın bir makinenin ancak altıda biri kadar olması mı kötü bir fıkra varın siz seçin.

Bugün sizlere güldüren fıkralar anlatamadığım için bağışlayın beni. Ama hep birlikte gerçekten güleceğimiz günlerin gelmesi için elimden gelen tek şey olan “yazma” işini bırakmayacağımı söylemek isterim. Güldürmese de bunlar bizim fıkramız. Başka fıkraları anlamaya çalışmaktansa kendi kötü fıkralarımıza gülmeyi denemek daha az yorucu olacak sanırım.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir