İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ey Siyasetçiler

Tahmini Okuma Süresi: 2 dakika

Bizler her krizde kaybeden, her depremde evi yıkılan, her savaşta çocukları ölen, her yoksullukta buzdolabı boşalan, her işsizlikte İŞKUR önünde kuyrukta bekleyen, her yolsuzlukta cebindeki üç kuruşu eksilen, inşaatta, madende, tarlada, fabrikada yahut üç metrekare dükkânda var olmaya çalışan milyonlarız.

Biz, bırakın kaçış planı yapmayı, tatil planı yapmaya hasret milyonlarız. Bizler, çoğunuzun kaçacak, sığınacak bir yerleri olduğunu biliyoruz. Bizim tek kaçış planımız akşam yorgun dizlerimizin sızısını dindirecek rahat bir yatak. Sizler de bunu biliyorsunuz. Bildiğiniz halde kılınızı kıpırdatmadığınız için “öfkeliyiz sizlere”.

Keşke hepiniz kaçsanız, ama hepiniz. Bizi bize bıraksanız.

Bu ülkeyi; tarlayı işleyen, fabrikanın şalterini açan, madende kazma sallayan, tezgâhında işini yapan, sahnesinde oyununu sergileyen, kampüsünde bilim üreten gerçek sahiplerine bıraksanız.

Bu topraklarda üretilen her artı değer bizleri doyurur da artar bile. Biz bunun farkındayız. Keşke hepiniz kaçsanız.

Ey siyasetçiler,

Dünyanın her yerinden birileri bir yerlere kaçıyor. Milyonlarca insan topraklarını terk edip, ailesini geride bırakıp kaçıyor. Keşke dünyanın her yerinden milyonlar kaçacağına, bir avuç siyasetçi bir yerlere kaçsa. Keşke…

Onlar kaçmayınca milyonlar ya kaçacak derman bulamayıp kaderine teslim oluyor. Ya da son bir ümitle yollara düşüyor.

Kaç doktorumuz, kaç akademisyenimiz, kaç mühendisimiz, kaç sanatçımız, kaç işçimiz yurt dışına gitti? Artık istatistikleri bile tutulmuyor. Bu insanlar neden gitti peki? Birileri gitmiyor diye gitmiş olabilir mi? Gitmeyenler, kalanlara hayatı dar ettiği için olabilir mi?

Ey siyasetçiler,

Keşke kaçsanız.

Yaralarımıza derman olmak bir yana, her gün yaralarımızı derinleştirmenizden bıktık. Soyut kavgalarınız somut dertlerimize fayda getirmiyor. Geleceğe dair planlarınızda bizlere yer olmadığının farkındayız. O yüzden bizlerin gelecek planında da sizler yoksunuz. Sizler meclisin lokantasında tavuk dürüm parasına et ziyafeti çekerken, bizler yarım simit almaya başladık. Sizler makam aracınızın modelini yükseltme derdine düşerken, bizler araba almayı hayal etmeyi bile unuttuk.

Sizler ihale kuyruklarında bizi unuttunuz, bizler de halk ekmek kuyruğunda sizi unuttuk. Bugün gitseniz yarın adınızı unutacağız. Buna emin olunuz. Özleminizi çeker, sizleri güzel temennilerle yâd ederiz sanmayın. Hiç tereddüt etmeden kaçabilirsiniz. Hayatlarımızda hiçbir eksiklik hissetmeyiz, varlığınızda bir şey hissetmediğimiz gibi.

Ey siyasetçiler,

Doyduysanız biz sofrayı topluyoruz. Kapı şu tarafta, yine beklemeyiz. Sakın ola bize de bekleriz demeyin, “gelmeyiz”

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir