İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Portakal Çiçekli Merhaba

Tahmini Okuma Süresi: 2 dakika

Bir veda yazısı kadar olmasa da zordur “merhaba” yazıları. Oysa nasıl ayrılık sevdaya dahil ise her merhaba da vedasını içinde saklı tutar. Kaç merhabamız, vedaya döndü sayısını bilenimiz var mı? Kaç merhabamız keşkeye, kaç merhabamız “iyi ki” ye döndü. Muhtemelen son vedada haklar helal edilene dek sürecek bu döngü… Son vedaya kadar hangimiz “merhabadan vazgeçeceğiz ki?

 İlk yazıda bahsedilmesi pek de anlamlı görülmeyen “ölüm” ve “veda” konularını daha fazla uzatıp cidden “veda” yazısı yazmak niyetinde değilim. Çünkü, veda yazısı yazmayı asla istemeyeceğim bir platformda sizlere “merhaba” demek oldukça keyifli. Yazı vesilesi ile okuyucularla bağ kurmanın hazzını çeşitli mecralarda yaşamış birisi olarak, MevzuHaber okuyucuları ile bağ kurmak için sabırsızlanıyorum. Yazılarıma vereceğiniz her övgü/eleştiri benim nazarımda “reaksiyon” olarak kabul görüp memnuniyetle karşılanacaktır. Bu yüzden geri bildirimlerinize muhakkak yanıt bulacaksınız. Yazarlık serüveninin çok başında olduğumun bilincinde olarak sizden gelen her öneriyi dikkatle okuyacağımdan şüpheniz olmasın.

Yazılarımı sizlere Çukurova’dan yazacağım için istiyorum ki her Cuma portakal çiçeğinin kokusunu satırlarıma sıkıştırayım, pamuk tarlasına vuran akşamüstü güneşinde tarım işçilerinin çadır sohbetlerini taşıyayım, yalın ayak asfalt sıcağına kafa tutan çocukların heyecanını, kavruk tenlerin kavgasını, sevdasını, tutkusunu taşıyayım.  Üzeri çinko levha kaplı atölyelerdeki işçileri, birbirine bitişik damlı evlerin birbirine eş kaderlerini, sokak başlarındaki seyyar kebapçı tezgahlarını, gün doğumunda evine dönen vardiyacılarını, namaza giden dayılarını…  Uzatmayayım; her hafta çok başka konuları konuşacağız, fakat hepsinde bu toprakların izleri olsun istiyorum.

Sizlere mükemmel yazıların sözünü veremem, bir Yaşar Kemal değilim, fakat sizlere “düşünerek” yazacağımın sözünü gönül rahatlığıyla verebilirim. Yazmayı bu yüzden seviyorum, konuşmaya nazaran düşünmek için epeyce imkân tanıyor. Düşünerek yazmanın gerekliliği olarak yazdığım her kelimenin sorumluluğunu aldığımı da siz değerli okurlarımla paylaşmak isterim. “Yazmasaydım deli olacaktım” diyen Sait Faik Abasıyanık’ın tutkusunu her hafta burada gerçeğe dönüştürme fırsatını tanıdığı için MevzuHaber Yayın Genel Kurulu Sayın Üyelerine ve Fatih Özben Ağabey’e çokça teşekkür ederim.

Güzel kalın, her Cuma görüşmek üzere…

 

 Hanifi Aktaş

(12.02.2021 tarihinde mevzuhaber.com sitesinde yayımlanan yazı)

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir