İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

CHP’leşen AKP, AKP’leşen CHP

Tahmini Okuma Süresi: 3 dakika

Önümüzdeki seçimlerde hem iktidarın hem de muhalefetin -daha önce görülmemiş şekilde- ortak sloganla seçime gittiğine şahit oluyoruz. İki ana blok da “yeter söz milletin” sloganını sahiplendi. Sloganın tarihsel bir önemi var fakat bu defa roller biraz değişmişe benziyor.

Bu slogan ilk olarak 1950 Türkiye genel seçimlerinde Demokrat Parti tarafından kullanılmış.1950’de siyasi propaganda serbest bırakılınca DP radyodan ve basılı kitle iletişim araçlarından yararlanarak “Yeter! Söz Milletin” sloganını yoğun olarak kullanmış. Etkili olan propaganda sonucunda DP seçimi kazanarak 27 yıllık CHP iktidarına son vermiş. (Elbette seçim zaferini yalnızca başarılı siyasi propagandaya bağlamıyorum. Birden fazla sebepleri olmakla beraber konuyla ilintili olarak slogana dikkat çekmek istiyorum)

Sloganın bu kısa tarihçesine baktığımızda bugün bu sloganı muhalefetin kullanması beklenirken Ak Parti kendisini bir nevi mirasçısı olarak gördüğü Demokrat Parti’nin sloganına sahip çıkarak adeta rol çalıyor ama geride kalan 73 senede dengeler alt üst oldu.

Tarihsel açıdan bir karşılaştırma yapacak olsak bugünün 22 yıllık iktidarı o dönemin 27 yıllık Cumhuriyet Halk Partisi’ne denk düşüyor. Bu açıdan bakıldığında sloganın mirasçısının Ak Parti olamayacağı aşikâr. Buna rağmen Ak Parti, iktidar partisi olmasına rağmen her seçim öncesi olduğu gibi kendisini mevcut sistemin karşısında konumlandırarak mazlum ve mağdur olarak seçimlere girmeyi yeğliyor.

Fakat tarihin acımasız gerçekliği siz kendinizi nerede konumlarsanız konumlayın ait olduğunuz yeri acımasızca haykırır.

Bugün Ak Parti’nin konumunun o çok eleştirdiği CHP’nin 27 yıllık tek parti dönemindeki konumundan farklı olduğunu kim iddia edebilir?

O dönemin, bürokraside, askeriyede, yüksek yargısında söz sahibi olan CHP’nin elindeki gücün bir benzerinin hatta daha fazlasının bugün Ak Parti’de olduğunu kim inkâr edebilir?

O dönem devletleşerek halktan kopan CHP ile bu dönem devletleşerek halktan kopan Ak Parti’nin aynı güç sarhoşluğunu yaşamadığını kim iddia edebilir?

Bugün Ak Parti istediği kadar DP propagandasını sahiplenerek “ben hala statükonun karşısındayım, ben hala seküler devletin mağdur yetim çocuğuyum” mesajını sloganlar üzerinden versin…

Tarih bugünleri de Ak Parti’nin geçirdiği değişimi de anti tezi olarak gördüğü Cumhuriyet Halk Partisi ile devletleşme üzerinden nasıl benzeştiğini de yazacak.

Tıpkı dönemin CHP’si gibi bugün de Ak Parti’nin kendi oluşturduğu sermaye grubu ve kontrol altına aldığı kolluk kuvvetleri ile toplumsal muhalefet üzerinde nasıl baskılar oluşturduğunu yazacak.

CHP eğer liderlik ettiği altılı masa ile birlikte bu seçimden zaferle ayrılırsa, tıpkı Ak Parti gibi ekonomik kriz ikliminden doğarak statükoya karşı koyan, halkı arkasına alarak zaferi elde eden parti olarak anılacak.

Şayet Ak Parti mevcut ekonomik krize rağmen bu seçimden de başarı ile çıkarsa işte o zaman kuvvetle ihtimal ikinci tek partili dönem olarak tarih sayfalarında yer alacağımız bir süreci yaşayacağız demektir.

Tarih gerçekten çok enteresan tekerrürlerle dolu.

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir